Tekvir Süresi

Tekvîr Suresi 
Bismillâhirrahmânirrahîm.

1. İżâ-şşemsu kuvvirat 

1. Güneş katlanıp dürüldüğünde…

Bu ayette geçen KUVVİRET kelimesi çok büyük bir kuvvetle bükülüp dürülmek anlamındadır.

Yani karadeliğin şiddetli çekim gücüne kapılan güneşin dürülmesi, eskiden ninelerimizin yünü ip haline getirdiği İĞ denilen el aletiyle yünün, iğin dönmesiyle ip haline gelmesi gibidir

2. Ve-iżâ-nnucûmu-nkederat 

2. Yıldızlar (kararıp) döküldüğünde!

      Kainatta bulunan tüm gezegenlerin ve güneşlerin özelliklerini kaybedip, karadelik (SUR) anaforu (borusu) tarafından emilirken aldığı hali anlatır. 

3. Ve-iżâ-lcibâlu suyyirat

3. Dağlar (sallanıp) yürütüldüğünde..

Karadelik yani sur anaforu tarafından şiddetle emilen gezegenlerin tüm yapısı havalarda uçuşarak sura doğru akar. o halin görünümü bir gezegenden bakılırsa dağların taşların bir hizaya girerek büyük bir hızla sura doğru yürüyüşü gibidir.

4. Ve-iżâ-l’işâru ‘uttilet 

4. Gebe develer salıverildiğinde..

Bu ayetteki gebe develerden maksat şudur, Kainatın içindeki tüm varlıklar, kendi varlıklarını oluşturan esmaları zuhura çıkaracak ve cisimlerinden asla dönecektir. Yani kainat ta hiçbir varlık kalmayacaktır. Kainat bu hali yaşamaya gebedir. Kıyamet yakındır anlamındadır.

5. Ve-iżâ-lvuhûşu huşirat 

5. Vahşî hayvanlar toplanıp bir araya getirildiğinde..

Bu ayetin Arapçası “Ve izelvuhuşu huşiret.” Yani vahşi varlıkların bir araya toplanması anlamındadır. Kainattaki vahşi varlıklar karadeliklerdir. Bu karadelikler, İsrafil As tarafından bir araya getirilip birleştirilerek tek ve devasa SUR anaforu oluşturulur. Bu sur anaforu (borusu) kıyamete gebe olan kainattaki tüm varlıkları vahşice emip yok edecektir.

6. Ve-iżâ-lbihâru succirat 

7. Ve-iżâ-nnufûsu zuvvicet 

8. Ve-iżâ-lmev-ûdetu su-ilet 

9. Bi-eyyi żenbin kutilet 

10. Ve-iżâ-ssuhufu nuşirat 

11. Ve-iżâ-ssemâu kuşitat 

12. Ve-iżâ-lcahîmu su’’irat 

13. Ve-iżâ-lcennetu uzlifet 

14. ‘Alimet nefsun mâ ahdarat 

15. Felâ uksimu bilḣunnes(i) 

16. Elcevâri-lkunnes(i) 

17. Velleyli iżâ ‘as’as(e) 

18. Ve-ssubhi iżâ teneffes(e) 

19. İnnehu lekavlu rasûlin kerîm(in) 

20. Żî kuvvetin ‘inde żî-l’arşi mekîn(in) 

21. Mutâ’in śemme emîn(in) 

22. Vemâ sâhibukum bimecnûn(in) 

23. Ve lekad raâhu bil-ufuki-lmubîn(i) 

24. Vemâ huve ‘alâ-lġaybi bidanîn(in) 

25. Vemâ huve bikavli şeytânin racîm(in) 

26. Fe-eyne teżhebûn(e) 

27. İn huve illâ żikrun lil’âlemîn(e) 

28. Limen şâe minkum en yestekîm(e) 

29. Vemâ teşâûne illâ en yeşâa(A)llâhu rabbu-l’âlemîn(e)