Peygamberler de hata yapar mi

17.06.2017 21:38

Soru: Peygamberler de hata yapar mı?

 

Allah’u Teâlâ diyor ki; Peygamberler Masumdur. Bu masumluk hem günahtan hem de hatadan masumdur anlamındadır. Çünkü onları irşat eden her an onların kalplerine tecelli eden, ilmen fikren onlara yapacaklarını bildiren Allah’u Teâlâ dır. Haliyle onlarda hata olmaz tabi Allah’u Teâlâ istemediği sürece. Ama yaptıkları yine hata değildir. Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.v) hayatına baktığınız zaman hiç hata yapmamıştır. İnsanlara karşı muhteşem bir sevgi ve şefkat gösterirdi. Hayvanata karşı yine aynı şekilde…

Kurumuş ağaç kütükleri hani diyorlar ya hurma kütüğü diye, işte bir kütük dahi O’nun sevgisini anlıyor da, bir kitap yüklü eşek O’nun sevgisini anlamıyor. O kütükten daha aşağı bir seviyeye düşüyor. Bakın! Her şey kendi kendini cevaplıyor. Çünkü onlar Allah’u Teâlâ’nın direkt halifeleridir. Özellikle Hz. Peygamber Efendimiz Allah’u Teâlâ’yı kâinatta temsil eden, kâinatta Allah’u Teâlâ’nın emir ve direktifleri altında Allah adına iş görendir. Hz. Peygamber Efendimiz kâinatta Huzuru Peygamber denen makamda hala kâinatı ve içindekileri çekip çevirendir, düzenleyendir Biiznillah.

Şimdi hatayı Allah’u Teâlâ onlarda yaratmamıştır. Eğer onlarda hatayı yaratmış olsa idi, şimdiye kadar çoktan kıyamet kopardı. Öyle değil mi? İşte o hurma kütüğünden daha aşağı olanlar ve bir hurma kütüğü kadar olmayanlar efendim, O da hata yapar, yapar derler.      

Bizler o görüşlerde değiliz. Bizler İnşallah Ahir Zamandaki O’nun kardeşleri sıfatı ile ki O’na uymaya çalışıyoruz. Öyle umuyoruz, öyle zannediyoruz, inşallah bizi öyle kabul ederler.

Onları hatasız görün!

Bizlerde hata yok mu? Çok! Onların içlerine şeytan öyle şeyler sokuyor ki; o devir de olsaydım kesin peygamber ben gelirdim gibi düşünceleri ve böyle de kibirleri vardır. Allah muhafaza etsin. Onlar da çok kitap okurlar karıştırırlar. Onlar o ayetin mazharlarıdır. Onlar kitap yüklü eşeklerdir. Bunu direkt Allah’u Teâlâ onlara söylüyor. “Kitap yüklü eşekler”...

Abese suresini manalandıramadılar. İşte öyle mana verenler, öyle meal verenler bu şekilde derler. En ağır sözü de din alimi geçinenler söylemiş. Ayet iki kelime Abese ve tevella” hatta bisi de  tutmuş ona sayfalarca kalınlıkta açıklama yazmış. Hata yaptı da döndü de, başını çevirdi de, işte sen kimsin ki başını çeviriyorsun ki, gibilerinden sayfalarca açıklama yapmış, Allah muhafaza etsin.

İnsanın ilmi kendi gözüne perde olursa ve ilmi kibrini artırırsa, şeytanı izine çıkarır ve onun adına da onlar iş görür.

Allah’u Teâlâ bizi onların seviyesine indirmesin. Bizlerde kendi sevgisini çoğaltsın. Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.v) sevgisini çoğaltsın inşallah. Bizim niyetimiz duamız böyle olur. Yoksa dünya malı ve buna benzer isteklerde bulunmayız. Bizim en büyük duamız Hz. Peygamber Efendimize (s.a.v) Ahir zamanda kardeş ve yoldaş olmaktır.

Mesela bir Musa (as) kavga esnasında birini bir yumruk darbesi ile öldürmesini hata gibi görüyorlar. Hâlbuki bu ondan değil, onun kaderini çizgisi içerisinde olan bir olaydır. Eğer adam öldürmek günah ise Davut (as) savaşta yüzlerce adam öldürdü. Hatta bunların en meşhuru caluttur. Bir rivayette sapan taşı ile bir rivayette kılıcı ile öldürmüştür. Eskiden devler de yaşardı. Calut da o devlerden biri idi. Onu bir taş ile bir başka rivayete göre de kılıçla öldürdü. Ondan sonra da savaşlarda bir sürü insan daha öldürmüştür. Demek ki o da hata değil. Hele Hz. Peygamber Efendimize böyle bir şey söylemek, benim dilim varmıyor ama Allah’u Teâlâ öyle söylüyor. O dediği için biz de diyoruz. Kitap yüklü eşekler diyoruz.   

Abese ve tevellâ.

Diyorlar ki; Peygamber yanına âmâ gelmesiyle birlikte yüzünü ekşitti, başını çevirdi. Bu verilen meale bakar mısınız? Kimden bahsediyorsun sen? Allah’u Teâlâ’nın âlemlere rahmet Peygamberinden bahsediyorsun. O ne âmâya ne fakire fukaraya ne de zengine hiçbir zaman için ayrı ayrı davranmamıştır. Burada manayı bilmiyorsanız bari susun!

Lütfen susun!

Bu manalardan yola çıkan bazı proflardan bir kısmı diyor ki; Allah “Celle Celaluhu” tabi o burada “Celle Celaluhu’yu” eklemiyor, Allah diyor Peygamberi bile azarlamıştır Abese suresinde. Yani Abese suresini buna şahit göstermektedirler.

Şimdi Allah’u Teâlâ O’nun yüzü suyu hürmetine kâinatı yarattı. Zatından zatına tecelli ettirdiği bir varlığı ve kendi nurlarından yarattığı hatta sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım dediği bir Peygamberini azarlayabileceğini hiç düşünebiliyor musunuz? Bu akıl ve mantığa uygun bir şey midir?

Lütfen susun!

İşte ilk ayeti bu. Mealcilerin verdiği mana; başını çevirdi yüzünü ekşitti. Bir kere bu ayette ”yüz” kelimesi de yok “baş” kelimesi de yok. Fakat verilen mana bu. Allah diyor Peygamberi bile azarlamıştır Abese suresinde. Yani Abese suresini buna şahit göstermektedirler.

 

Şimdi Allah’u Teâlâ O’nun yüzü suyu hürmetine kâinatı yarattı. Zatından zatına tecelli ettirdiği bir varlığı ve kendi nurlarından yarattığı hatta sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım dediği bir Peygamberini azarlayabileceğini hiç düşünebiliyor musunuz? Bu akıl ve mantığa uygun bir şey midir?

Abese: gaye demektir. Gaye, amaç, ulaşılması istenen amaç…

 Tevellâ: Dost edinmek manasındadır.

Abese ve tevellâ.

Peygamberin amacı dost edinmektir.

Başka manası da yoktur... 

Cafer İskenderoğlu.. alıntı...